Geçmişten Günümüze Kumrucu Hikmet...

Her başarı öyküsünün bilinmeyen gizli bir kahramanı vardır. İşte tam da buna örnektir Kumrucu Hikmet'in hikayesi...
Nilüfer hanım...
Şaşırtıcı bir başlık gibi görünse de evet tam olarak o gizli kahramanın ta kendisidir...

1974 yılında göç ettikleri Çeşme'de ilk olarak Altınyunus'ta iş hayatına giren Nilüfer hanım, O yıllarda Kumrucu Hikmet markasının temellerini el emeği göz nuru sandviçleriyle attı. 80'li yılların başında sağlık problemleri nedeniyle emekliliğe ayrılan Nilüfer hanım, artık bayrağı oğullarına devretti.

Emekli ikramiyesiyle Çeşme meydanına tenekeden yaptıkları barakada 7/24 hizmet vermeye devam etti.
1992 yılında deniz kıyısına taşıdıkları büfelerinde 1995 yılına kadar git gide lezzeti herkesin diline dolanan bir kumru furyasının öncülerinden olmaya aday olduklarını o yıllarda yavaş yavaş belli etmeye başlamışlardı.
1996 yılında Çeşme girişine taşıdıkları işletmelerinde artık taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor ve Kumrucu Hikmet markası Türkiye'nin markası olma yolunda emin adımlarla yürüyordu.

Baraka bir büfeden, şuan üç yerleşik dükkana uzanan bu başarı öyküsü, esnaf ruhunu hiç kaybetmeden devam etmektedir. Müşterilerine duyduğu saygı ve özenle ''Ben yemediğim şeyi müşterime yedirmem.'' mantığını üzerine basa basa, her çalışanına işleyen Hikmet Pınar. Belki de patron sıfatının soğukluğunu değil de hala ''usta'' diye hitap edildiği için bu başarıya ulaşıldığını bizlere göstermektedir.